2 Eylül 2014 Salı

MÜLAANE DEĞİL, AÇIK AÇIK BEDDUADIR



Bir baba düşünün tek başına bütün manevi yükü sırtlanmış iki çocuk büyütüyor.

Çocuk bu ailevi sıkıntıların verdiği ve yaşadıkları olumsuzlukların atmosferinde ortaokul ve lisede hiç ders çalışamamış.

Babanın verdiği mücadele ile çocuk artık bu ortamı kabullenip 12.sınıfın başında ders çalışmaya başlamış.

Hiç dersle alakası olmayan bu çocuk 3 ay içinde büyük bir azimle iyi bir başarı yakalamış.

Şubat ayına kadar girdiği deneme sınavlarında 440 puanları görmüş.

Gittiği dershanede devamlı kendisine fiziğinin çok müsait olduğu iyi bir polis olabileceği söylenmiş.

Dahası; soruların verileceği, sınavların kendi kontrollerinde olduğu anlatılmış.

Baştan beri hukuk okuyacağım diyen çocuk polis olmaya karar vermiş ve puanlarım iyi fazlasına gerek yok diye düşünmüş.

Nasıl olsa sorularda verilecek sonuç garanti rahatlığında sınava bir ay kala çocuk ders çalışmayı bırakmış.

Hal böyle olunca dersten uzaklaşan çocuk tabi ki sınavda 260 puandan yukarı çıkamamış.

Babasını bütün telkinlerine, böyle bir şeyin olmayacağına, olamayacağına, velev ki olsa bile devlete değil soruları verenlere köle olacağını anlatmasına rağmen çocuk ders çalışmayı bırakmış.

Nasılsa garanti LYS sınavına gerek yok diye düşünüyor.

Babası kısa sürede bu başarıyı yakaladın, hazırlanmaya devam et, seneye inşallah çok daha başarılı olacaksın diyor.

Şu anda çocuğun gözünde babası tam bir düşman.

Evde savaş hali hâkim.

Çocuğun bu isyanına, karşı gelmelerine artık dayanamayan baba, senin de, beynini yıkayan hizmet hareketinin de Allah belasını versin diye beddua etmiş.

Düşünün tek başına hayatı, yaşamayı bir kenara bırakıp kendini çocuklarına adayan bir babanın evladına beddua ettiği psikolojiyi.

Şimdi o baba diyor ki;

“Ey hizmet örgütü, masumu, samimisini ayırmadan en tepedekinden en alttakine kadar hepinizin
Allah belasını versin.

Allah hepinizin evine ateşler salsın.

Allah ülke yönetme duygularınızı sinenizde bıraksın.
Allah birliğinizi bozsun.

Allah önlerinizi kessin.

Allah bir şey olmanıza imkân vermesin.

Allah Cennet’e gönderdiğiniz Hıristiyan, Musevi, Budist, ateisti gerçekten cennete göndersin ama size cennet yüzü göstermesin.”

Bu baba kim mi? Bu baba benim. Bundan böyle en yakınımdan en uzağına kadar karşıma geçip bana hizmet hareketini öven ve savunan herkese bu bedduayı yapacağım bu böyle biline.

13.4.2014









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder